1. Haberler
  2. eğitim
  3. YÖK “Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2021” raporunu yayımladı

YÖK “Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2021” raporunu yayımladı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

YÖK’ün “şeffaflık ve açıklık” politikası doğrultusunda ilki 2018 yılında yayımlanan raporun dördüncüsü olan 2021 yılı raporu önceki yıllarda olduğu gibi sistemin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymaktadır.

Yıllık olarak yayımlanan raporların giriş kısımlarında iyileştirme süreçleri ve mevzuat düzenlemeleriyle ilgili genel bilgiler verilmekte olup, içerik kısmımda ise akademik, idari ve mali hususlarda özet bilgi veren tablolar, grafikler ve sıralandırmalara yer verilmiştir.

Ülkemizde 11 farklı ilde olmak üzere toplam 77 Vakıf Üniversitesi mevcut

Rapora göre ülkemizdeki Vakıf yükseköğretim kurumlarının sayısı 77’ye ulaşarak yükseköğretim sistemimiz içerisinde önemli bir konuma geldi. Çoğunluğu İstanbul (47) ve Ankara’da (13) olmak üzere 11 farklı ilde vakıf yükseköğretim kurumu mevcut. Vakıf yükseköğretim kurumlarının öğrenci sayısının ortancası yaklaşık 6 bin olmakla birlikte 9 vakıf üniversitesinin 20 binin üzerinde öğrencisi bulunmaktadır.

Öğretim Üyesi Sayısı Arttırılmalı; Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı Oranı Düşürülmeli!

Hali hazırda mezun vermiş olan vakıf yükseköğretim kurumları dikkate alındığında, 48 üniversitede kadrolu öğretim üyesi sayısı 100’ün üzerindedir, ancak 27 üniversitede kadrolu öğretim üyesi başına öğrenci sayısı 40’ın üzerindedir. Vakıf yükseköğretim kurumlarımızın özellikle lisansüstü programlarda öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı oranının düşük tutulması beklenmektedir. Nitekim buna yönelik YÖK tarafından düzenlemeler de yapılmıştır.

Üniversitelerdeki Açık ve kapalı fiziki alanlarda artış görüldü

Üniversitelerimizin fiziki alanlarını geliştirmesine yönelik yapılan düzenlemeler sonucunda iyileştirmeler gözlenmiştir. Öğrenci başına düşen açık alana ilişkin olarak Vakıf Yükseköğretim Kurumlarının 2018 ve 2021 yıllarına ait verileri karşılaştırıldığında; 11 vakıf yükseköğretim kurumunun öğrenci başına açık alanının %50’den, 5 tanesinin ise %25’den fazla arttığı; öğrenci başına düşen kapalı alanın ise yine aynı yıllar içerisinde 9 vakıf yükseköğretim kurumunda %50’den, 3’ünde ise %25’den fazla arttığı görülmektedir.

Öğrenci başına düşen kütüphane alanları ve kitap sayıları arttı

Vakıf yükseköğretim kurumlarının kütüphane alanları ile kütüphanede yer alan basılı kitap sayıları da paylaşıldı. Buna göre öğrenci başına düşen kütüphane alanına ilişkin olarak Vakıf Yükseköğretim Kurumlarının 2018 ve 2021 yıllarına ait verileri karşılaştırıldığında; 28 vakıf yükseköğretim kurumunun öğrenci başına düşen kütüphane alanının %50’den, 5 tanesinin ise %25’den fazla büyüdüğü; öğrenci başına düşen kitap sayısına ilişkin olarak ise yine aynı yıllar arasında 23 vakıf yükseköğretim kurumunun öğrenci başına kitap sayısının %50’den, 11 tanesinin ise %25’den fazla arttığı görülmektedir. Ancak yine de ulaşılan sayılar pek çok üniversitede yeterli bulunmamaktadır ve takip edilmektedir.

Kütüphane bütçe ve harcamalarında her yıl artış kaydedildi

Vakıf yükseköğretim kurumları 2017-2018 eğitim öğretim döneminde kütüphane için toplamda 60.242.501,52 TL harcama yaparken bu rakam 2018-2019 eğitim öğretim döneminde %42 oranında artarak toplamda 85.499.393,03 TL’ye, 2019-2020 eğitim öğretim döneminde ise bir önceki yıla göre %18 oranında artış göstererek 100.619.376,07 TL’ye ulaşmıştır.  Kütüphane için yapılan harcamaların ortancasına bakıldığında ise 469.906,8 TL olduğu görülmektedir.

Asgari oranın %15’e çıkarılması sonrasında burslu öğrenci oranları arttı

YÖK tarafından önerilen kanun değişikliği ile birlikte vakıf yükseköğretim kurumlarının yükümlü oldukları ücretsiz öğrenci okutmalarına ilişkin asgari burs oranı %10’dan %15’e çıkarılmıştır. Bu kurumlarda, burslu okuma imkânına sahip öğrenci sayısının arttırılmasına yönelik alınan kararın olumlu sonuçlar doğurmaya başladığı görülmüştür. Örneğin; bir vakıf üniversitemizde burslu öğrenci oranı %100 olarak gerçekleşmiştir. Bunu sırasıyla %63 ve %33 orana sahip üniversitelerimiz takip etmektedir. 18 vakıf yükseköğretim kurumunun bursluluk oranı ise %20’nin üzerinde yer almaktadır. Diğer bir ifadeyle YÖK’ün varlığı ile on binlerce öğrenci burslu olarak okuma imkânına sahip oldu.

Araştırma ve Geliştirme harcamalarında büyük artış

Üniversitelerde öğrenci gelirinin belli bir oranında Ar-Ge harcaması zorunluluğuna ait düzenlemeler sonrası bu konuda farkındalık artmıştır. İç kaynaklı araştırma proje bütçesinin ortancası 2017-2018 döneminde 58.811,30 TL iken, yapılan düzenlemelerle 2018-2019 döneminde yaklaşık 8 kat artışla 488.243,0 TL’ye ulaşmıştır. Bütçeden ziyade harcamaların göz önünde bulundurulduğu 2019-2020 döneminde “gerçekleşen” toplam araştırma proje harcaması ortancasının 2.866.556,4 TL olduğu, iç kaynaklı araştırma proje harcamasının ortancasının ise 1.250.666,8 TL’ye yükseldiği görülmüştür. Vakıf yükseköğretim kurumlarının 2019-2020 yılı toplam Ar-Ge harcaması 740.389.248,7 TL, toplam iç kaynaklı Ar-Ge harcaması ise 309.829.783,9 TL olarak tespit edilmiştir.  Kırk beş vakıf yükseköğretim kurumunun (%58) toplam araştırma bütçeleri 1 milyon TL’nin üzerindedir.

Reklam ve Tanıtıma ayrılan bütçede yarıya yakın azalma

YÖK tarafından üniversitelerde öğrenci gelirinin belli bir oranından fazla reklam ve tanıtım gideri yapılamamasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Vakıf yükseköğretim kurumları 2018-2019 eğitim öğretim yılında reklam ve tanıtım için toplam 216.796.443,6 TL, 2019-2020 yılında ise 124.590.536,2 TL harcama yapmıştır. 2019-2020 yılında reklam ve tanıtım harcamasının ortancası 949.491,6 TL olup bu rakamın kütüphaneye yapılan harcamaların ortancası ile kıyaslandığında 2 katı olduğu görülmektedir. Bir önceki yıl bu oran 4 katı olarak gerçekleşmiş olup alınan kararlarla getirilen sınırlamalar sonucu bu oranın azaldığı anlaşılmaktadır.

Saraç: “Yeni YÖK’ün şeffaflık ve açıklık politikası kaliteye olan etkisini göstermektedir”

Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç “İlk kez 2018 yılında yayımladığımız rapor ile 2021 yılı raporumuz kıyaslandığında bazı üniversitelerdeki bilhassa kütüphane alanları ve kapalı mekânların artışı dikkati çekmektedir. Öğrencilerimiz için çok olumlu olan bu gelişmelere benzer bir şekilde vakıf yükseköğretim kurumlarındaki reklam ve tanıtım giderlerinin düşmeye, Ar-Ge harcamalarının yükselmeye başlaması Yeni YÖK’ün “şeffaflık ve açıklık” politikasının kaliteye etkisini göstermektedir.” dedi.​​

“Üniversitelerimizden beklentimiz, kendi marka değerleriyle standartları sağlayarak asgari kriterlerin çok üzerinde olanaklar sunmalarıdır” şeklinde konuşan Saraç, Yeni YÖK olarak farklı alanlarda ulusal ve uluslararası standartlar gözeterek yaptıkları mevzuat düzenlemelerine bu bakışla devam edeceklerinin altını çizdi. Son olarak, bu kurumların en büyük reklamı ve tanıtımının nitelikli eğitim vererek yetiştirdiği öğrenciler olduğuna inandığını belirten Saraç, öğrencilerin faydasına olan iyileştirmeler yapan bütün Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticilerine teşekkür etti.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir