Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu’nda Hollanda ekibi PSV Eindhoven ile temsilcimiz Galatasaray karşı karşıya geldi. Philips Stadı’nda oynanan mücadelede kazanan 5-1’lik skorla ev sahibi PSV Eindhoven oldu.
PSV Eindhoven’e galibiyeti getiren golleri 2, 35 ve 84. dakikada Eran Zahavi, 51 ve 81. dakikada Mario Götze kaydetti. Galatasaray’ın tek golü 42. dakikada Emre Kılınç’tan geldi.
İlk golde Fernando Muslera’nın hatası, ikinci golde Emre Kılınç’ın topu ayağından kaptırması, Galatasaray’ın kritik mücadelesinde adeta pahalıya mal oldu. Üçüncü golde ise Galatasaray savunması Zahavi ve Götze’ye durduramadı. Savunmanın tam anlamıyla açık verdiği anlarda ise Zahavi bir gol daha buldu ve Galatasaray’ın tur şansı zora girdi.
Galatasaray’ın aldığı ağır mağlubiyetin ardından köşe yazarları sarı-kırmızılı ekibi yerden yere vururken hedefte Fatih Terim ve Muslera vardı. İşte günün öne çıkan bazı köşe yazıları…
UĞUR MELEKE: PSV HAZIRDI AMA YA GALATASARAY…
Dün Galatasaray maça üçlü savunmayla başladı, 60’ta Alpaslan’ın çıkışı ve Sekidika’nın sağ beke geçişiyle dörtlüye döndüler. Evet, üç golde büyük bireysel hatalar vardı ama şöyle bariz bir gerçek de vardı önümüzde: Dün PSV resmi bir maça çıkıyor gibi hazırdı. Galatasaray’sa sarsak bir hazırlık maçı görüntüsündeydi maalesef. Şimdi Sayın Elmas’a, Sayın Terim’e ve tüm spor kamuoyuna soruyorum: Dün PSV maçına çıkan Galatasaray 11’inin kaçı Eylül’de ligde ideal 11’de olacaklar? Bu sayı normalde 8-9 olmalı bence. 8-9’un altındaysa, bir şeyler geç kalıyor demektir çünkü. (Hürriyet)
LEVENT TÜZEMEN: 40 YILIN EN KÖTÜ GALATASARAY’I
1985 yılından bu yana Galatasaray’ın Avrupa’da oynadığı tüm maçların çoğunu canlı olarak izledim. Gördüğüm en etkisiz, en silik, en güçsüz, en ağır ve pozisyon bilgisi en zayıf Galatasaray’ına tanık oldum. Mutlaka oyuncu takviyeleri yapılacaktır. PSV kadrosu rol model olmalı ve transferde atletik oyuncular tercih edilmelidir. 1996-2000 takımı akıllı, zeki, çabuk düşünen, becerikli ve atletikti. (Fotomaç)
AHMET ÇAKAR: DÖRDÜNCÜ LİG TAKIMI GİBİ
Galatasaraylı oyuncuları tanımasam, Galatasaray formasını görmesem PSV, Hollanda 4. Ligi’nden bir takımla hazırlık maçı oynuyor herhalde derim. İlk paragrafımız Muslera’ya.. Hayatının en kötü maçını oynadı. Yediği 5 golün 3’ü ağır kaleci hataları. Zaten PSV, maça Muslera’nın ayağında olan topu debelenip, rakibine vermesiyle galip başladı. Çok garip bir şey farkettim. Modern futbolda nerede oynarsanız oynayın topun sizde kalması için uğraşacaksınız, kolay top kaybetmeyeceksiniz, topun olduğu yerde çoğalıp, rakip kaleye hızlı gideceksiniz. İnanın bana Galatasaray bunların hiçbirini yapmadı, yapamadı. Attığı kafa golü dışında da Galatasaray’ın tek poziyonu yok. Ayrıca böyle defans olmaz. (SABAH)
SERDAR ALİ ÇELİKLER: TÜRK TEKNİK ADAMLAR TARTIŞILMALI
︎ Lütfen herkes kendisine şu 2 soruyu sorsun:
¤ “Bu Galatasaray kadrosu PSV forması giyse skor 5-1 olur muydu yoksa en kötü berabere biter miydi?”
¤ “Eran Zahavi ve Götze, G.Saray’da olsa bu kadar ağırlık koyabilirler miydi?”
Her iki sorunun cevabı “Hayır” ise artık Fatih Terim de dahil, hatta en başta Fatih Terim ve Şenol Güneş dahil Türk teknik adamlarımızı tartışmamız lazım.
Ciddi ciddi tartışmamız lazım.
Fatih Terim hocama tek bir soru sorayım:
Necati Ateş ve Selçuk İnan sana ne katabilir? Vakit geç olmadan Avrupalı bir yardımcı al hocam. Sana itiraz edecek, maç analizcini gerekirse “Bu yaramaz hocam” diye kovacak bir yardımcı. (Habertürk)
ERCAN TANER: PSV HAZIR OLUYORSA SEN DE OLACAKSIN!
Temmuz ayında oynayacağınız ilk resmi maça kadar transferlerin çoğu gerçekleşmeli. Omurgayı oturtacak hazırlık maçlarını çok oynamalısınız. Tabii ki fizik olarak mükemmel hale hemen gelemeyebilirsiniz. Fakat rakip PSV, nasıl bu kadar hazır görüntü sergileyebiliyor? Bu husus sorgulanacaktır mutlaka.
Son 15 dakikaya girilirken Galatasaray’ın topla oynama oranı yüzde 38’de kalmıştı. Bir tane organize gelişen atak göremedik. Net pozisyon yoktu bile. Zahavi ile dördüncü gol, Götze ile beşinci gol gelince, gece kabus gibi bitti. (Sözcü)
BÜLENT TİMURLENK: NE EKSİKSE PSV’DE VARDI
PSV Eindhoven önce Muslera sonra Emre Kılınç’ın hatalarıyla iki farkı bulduğunda oyunun hakimiydi. Galatasaray’da ne eksikse PSV oyunuyla bunu gösterdi. Atletik hızlı oyuncular, seri paslar, önde pres ve rakibin hatasını kollayacak kadar skordan bağımsız oyun konsantrasyonu… Bunların hiçbiri Galatasaray’da yoktu. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi gruplarına kalacağına PSV kurası öncesinde de inanmıyordum. Bu yol taşlı, yokuşlu bir yol. Transferleri de Temmuz 20’ye yetiştirebilmenin futbol dünyasında bir pratiği yok. Kasasında parası, satacak oyuncusu olmayan kulüp, umduğunu değil ancak transfer sezonunun sonuna doğru bulduğunu alır Avrupa’da. Bir bayram akşamı sezonun ilk resmi maçında 5 gol yemek elbette Galatasaraylılar adına can sıkıcı. Ancak eksiklerin herkes farkında. Galatasaray kimi alırsa alsın atletik ve ayağı yere sağlam basılı futbolculardan kurulu bir kadroyla lige başlamalı. Sarı-kırmızılı takım adına en iyilerin Sekidika ve Ömer Bayram olması bile aslında bize birçok şeyi anlatıyor. (Sabah)
ŞANSAL BÜYÜKA: TERİM’İ BÖYLE GÖRMEMİŞTİM
Psikolog değilim ama maçtan bir akşam önce Fatih Hoca’nın basın toplantısını izlerken, çarşambanın gelişini salıdan anladım. Son dönemlerde enerjisi bu kadar düşük bir Fatih Hoca görmemiştim. Transfer dedi, sakatlar dedi, PSV’nin gücü dedi, hepsi kabul ama, bizim bildiğimiz, alıştığmız Fatih Terim gibi esip gürleyemedi.
Götze’nin attığı üçüncü gole dikkatinizi çekerim; maçın yıldızı Zahavi bir topuk pası yaptı, Götze arkaya sarkıp golü attı. Bir topuk pasıyla Galatasaray’ın üç stoperi birden nakavt oldu. Alpaslan, Marcao, Luyindama, bizim kandırmaca ligde durumu idare ederler ama, Avrupa’ya çıkınca “takke düşer, kel görünür.” Bu kadar ağırlık olur mu?” (Milliyet)
TUNÇ KAYACI: TOP RAKİPTEYKEN ÇARESİZLİK…
Sonuçtan bağımsız şunu gördük ki, orta alanınız güçlü değilse bu savunma hattıyla işiniz çok çok zor. İkinci yarıya umutla çıkmışken Götze’den gelen 3. gol aslında her şeyi anlatıyordu. Luyindama’nın çaresizliği geçen sezon Galatasaray’ın şampiyonluğuna mâl oldu. Para verdik belki oynatır satarız düşüncesi maalesef geçerli bir strateji değil. Galatasaray’ın en büyük sıkıntısı topa sahipken değil, top rakipteyken yaşadığı çaresizlik. Fatih Terim’in bu kadroyla bu sorunu aşması mümkün gözükmüyor. Aslında gerçekçi olmak lazım; sezon başıyken transfer döneminde bu resmi çabuk görüp çözüm üretmek lazım. Aksi halde Galatasaray’ın yeni yönetimi daha işin başında çok yıpranır… (Fanatik)