Yunanistan’da pazar günü yapılan seçimlerde Yeni Demokrasi Partisinin, en yakın rakibi Radikal Sol İttifakı (SYRIZA) büyük farkla geride bırakması, haziranda düzenlenmesi öngörülen ikinci seçimde SYRIZA’nın oy kaybının artabileceği ve merkez soldaki tablonun değişebileceği yorumlarına neden oldu.
RASS SA Araştırma Şirketi’nden siyasi analist Maria Karakliumi’ye göre, sandıktan çıkan temel mesaj, Kiryakos Miçotakis’in Yeni Demokrasi’yi tek başına iktidara taşıma önerisini halkın kabul ettiği yönünde.
Miçotakis’in vatandaşlara “ya Yeni Demokrasi ile siyasi istikrar ya da koalisyonlarla ülkenin maceraya sürüklenmesi” seçeneklerini sunduğunu belirten Karakliumi, halkın tercihini siyasi istikrardan yana yaptığını ifade etti.
“SYRIZA’nın oyları PASOK’a dönebilir”
Karakliumi “Bence kritik olan (seçim) sonrasında merkez sola ne olacağı. Bir sonraki seçimde hangi parti ana muhalefet partisi olacak ve siyasi partiler arasında nasıl bir paylaşım olacak? Kanımca, Nikos Andrulakis liderliğindeki PASOK-KINAL ittifakı mesajını güçlendirip bir sonraki seçimde oylarını artırma imkanına sahip.” diye konuştu.
PASOK-KINAL’ın her ne kadar SYRIZA’nın 9 puan gerisinde olsa da halktan ana muhalefet olmak için oy isteyeceğini belirten Karakliumi, merkez solun yaşayacağı değişimin de bundan sonra gündemde olacağını ifade etti.
Karakliumi, SYRIZA’nın 2009’daki ekonomik krizden önce yüzde 3 ila 5 oy oranına sahip bir parti olduğunu, 2012 sonrası artan oylarının temelde PASOK’tan gelenler olduğuna dikkati çekti.
PASOK’tan gelen oyların geri dönebileceğini söyleyen Karakliumi, SYRIZA’nın bu seçimdeki yenilgisinin sebebine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Bir parti sadece seçim öncesi dönemde harekete geçer, seçmenlerden ve üyelerden seçimde oy isterse maalesef halk ve vatandaş arasında bir ilişki inşa edemiyor. Eğer SYRIZA, 4 yıllık ana muhalefet sürecinde 2019’da neden kaybettiğini anlayıp parti ile vatandaş arasında bir ilişki inşa etmeye çalışsaydı, halk, partiyi kendine yakın hissederdi.”
Karakliumi, Yeni Demokrasi’nin bu seçimdeki galibiyetinin sebebinin ise halka en güvenilir siyasi çözüm olarak görünmesi olduğunu söyledi.
Bunun, halkın, hükümetin son 4 yılda Yeni Demokrasi yönetiminden şikayeti olmadığı anlamına gelmediğini vurgulayan Karakliumi, “Ufukta daha iyi bir siyasi öneri alternatifi göremediler.” dedi.
“SYRIZA’nın halka mesajı net değildi”
GPO Araştırma Şirketi Müdürü Andonis Paparyiris de seçimden önce SYRIZA’nın halka verdiği mesajın net olmadığını, farklı koalisyon seçenekleri önerdiğini belirterek, “Halk sandığa gittiğinde aslında kendine gelen mesajın sadece bir tane olduğunu fark etti. O da hükümetin net mesajıydı. Ana muhalefetin mesajı ise çok bulanıktı.” dedi.
Paparyiris, SYRIZA’nın hem gerçekleştirilebilir gerçekçi bir planı olmadığını hem de kendini halka anlatamadığını söyledi.
Bu seçimlerin Miçotakis ve Çipras’ın da karşılaştırıldığı bir seçim olduğuna işaret eden Paparyiris, “Miçotakis, ekonomide daha yetenekli ve etkili bir lider olarak görülüyor. Aksine Çipras, bu konuda halkın güvenini kazanamadı.” diye konuştu.
Paparyiris, seçim sonrası için “Diğer iki parti (SYRIZA ve PASOK) kim merkez solun lideri olacak diye tartışacak. Önceki yıllarda SYRIZA, PASOK seçmeninden oy almıştı. Şimdi PASOK merkez solun büyük gücü olmak için bu seçmeni tekrar kazanmak istiyor.” yorumunu yaptı.
“Halk koalisyon istemedi”
Yunan Devlet Televizyonu ERT’in deneyimli gazetecisi Fanis Papathanasiu da sandıktan çıkan mesajın, halkın koalisyon istemediğini ortaya koyduğunu söyledi.
SYRIZA’nın bu denli oy kaybetmesinin ve Yeni Demokrasi ile arasında böylesi büyük bir fark olmasının beklenmediğini belirten Papathanasiu, anketlerin de bunu öngöremediğini ifade etti.
Papathanasiu, SYRIZA’nın kaybettiği oyların PASOK’a ve meclise giremeyen diğer küçük partilere yöneldiğini dile getirerek, “Seçim sonrası SYRIZA’nın durumunun Aleksis Çipras için çok zor olacağına inanıyorum, zira bu büyük yenilginin ardından partisini herhangi bir perspektif olmaksızın yeniden seçime götürecek ve birçok kişi SYRIZA’nın hem PASOK hem de Özgürlük Seyri Partisi lehine daha da fazla güç kaybedeceğine inanıyor.” diye konuştu.
Yeni Demokrasi’nin de hataları olmasına rağmen istikrarlı bir yol izlediğini vurgulayan Papathanasiu, vatandaşların, Miçotakis’in istikrar ve yeni istihdam alanları yaratılması gibi pozitif yanlarına odaklanmış gözüktüğünü söyledi.
Papathanasiu, seçmenlerin ciddi bir alternatife de sahip olmadığını ifade ederek, “SYRIZA seçmenlere alternatif güvenilir bir hükümet olduğuna dair hiçbir ilham vermedi. Halk istikrarı tercih etti. Çipras, ülkeyi yönetebileceğine inandıramadı halkı.” dedi.
Papathanasiu, Miçotakis’in, ikinci seçimden sonra halkın vereceği “güçlü talimatla” Türkiye ile ilişkilerdeki sorunların çözümü için daha rahat hareket edebileceğini de savundu.
“Miçotakis, dış politikada sorunların çözümü için fırsat doğurabilir”
Atina Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Panayotis Çakonas da ikinci kez sandığa gidildiğinde Miçotakis’in mecliste büyük bir oranla tek başına iktidar olacağını düşündüğünü kaydetti.
Çakonas, Miçotakis’in liberal fikirlere sahip bir lider olduğunu belirterek, bunun dış politikadaki yansıması için “Dış politikada liberal düşünce komşularla iyi ilişkiler ve komşularla sorunların çözümü anlamına gelir. Miçotakis’in kazanması Türkiye ile diğer Balkan ülkeleriyle, hem iyi ilişkiler kurulması hem de sorunların çözümü için daha büyük bir fırsat doğuruyor.” değerlendirmesini yaptı.
Yeni Demokrasi seçimi açık ara farkla önde bitirmişti
Yunanistan’da 21 Mayıs’ta düzenlenen genel seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre Yeni Demokrasi yüzde 41’e yakın oy alarak (146 sandalye) en yakın rakibi SYRIZA’ya 20 puan fark atmıştı.
SYRIZA, yüzde 20,07’lik oy ve 71 sandalyeyle ikinci sırada yer almıştı.
Seçim yarışını üçüncü olarak tamamlayan PASOK-KINAL ittifakı ise yüzde 11,45’lik oyla 41 sandalyenin sahibi olmuştu.
Yeni seçim sistemine göre ikinci kez sandığa gidilebilir
Yunanistan’da bu yıl ilk kez uygulanan seçim sistemi, sandıktan çıkan sonuçların herhangi bir partinin tek başına iktidar olmasına izin vermemesi halinde koalisyon için görüşmelerin yapılmasını öngörüyor. Koalisyon için uzlaşıya varılamaması halinde ise seçmenler için ikinci kez sandık kuruluyor.
Sandığa ikinci kez gidildiğinde, birinci olan partiye en az yüzde 25 oy almak kaydıyla 300 sandalyelik parlamentoda, oy oranına bağlı olarak fazladan 20 ila 50 sandalye veriliyor.
Başta Miçotakis olmak üzere mecliste söz sahibi olan parti liderlerinin koalisyon seçeneğini reddetmesi nedeniyle seçmenin 25 Haziran’da tekrar sandığa gideceği öngörülüyor.