ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), geçtiğimiz hafta Suriye’de öldürülen iki terörist için Hol Kampı’nı ziyaret ederek Türkçe taziye mesajı yayınlamıştı. Bu kez aynı kampı, Irak ve Suriye’de DEAŞ’ı yenmek için çalışan Uluslararası Koalisyon üyesi Amerika Özel Harekât Görev Gücü Komutanı General Claude K. Tudor ziyaret etti.
ORTAK BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Tudor burada, omurgasını terör örgütü PKK/PYD/ Ypg‘nin oluşturduğu ve ABD’nin “DEAŞ ile mücadele” için kurduğunu iddia ettiği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı olan ve Irak’ın kuzeyinde PKK saflarında üst düzey faaliyetlerde bulunan Newroz Ahmed ile ortak basın toplantısı düzenledi.
TERÖRİST, KOALİSYON’A TEŞEKKÜR ETTİ
DEAŞ’lı terörist ailelerinin tutulduğu Kamışlı yakınlarındaki Hol Kampı’nda DEAŞ saldırıları ve operasyonları hakkında açıklama yapan terörist Newroz Ahmed, ABD’nin de başsağlığı dilediği öldürülen iki teröristi anarak açıklamalarda bulundu. Ahmed, “Katılımından dolayı Uluslararası Koalisyon’a teşekkür ediyoruz. Fakat kamptaki tehlike devam ediyor. Bu sadece bölgenin değil dünyanın üzerinde de büyük bir tehlike oluşturuyor. Özerk yönetimimiz ve kamp yönetimi üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor. Dışarıdan yardım ve destek de gerekli. Öncelikli tehlike kampın içindeki gizli hücrelerdir ve burada oluşan tehlike tüm bölgeyi etkiliyor. Buradaki en büyük tehlike ise sadece bizim bölgelerimizde değil, Türk devletinin bulunduğu bölgeler, Irak ve Suriye gibi yerlerde de örgütlenmeleridir. 6 arkadaşımızı Deyr Ez Zor’da öldürdüler. Bu da DEAŞ’ın daha da güçlendiğinin işaretidir. Eğer ortak çalışma yürütülmezsek DEAŞ bundan faydalanacak ve kendini büyütecek” dedi.
“SDG’YE DESTEĞİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Sözcü’de yer alan habere göre General Claude Tudor ise, şu ifadeleri kullandı; “SDG güçleri, Uluslararası Koalisyon ve İç Güvenlik Güçleri Hol Kampı’nda güvenliği ve huzuru korumak için ortak çalışma yürütüyor. Bu operasyon başlamadan önce kamptaki DEAŞ hücrelerinin kamp içindeki insanları korkuttuğundan veya onlar için bir tehlike oluşturduğundan şüphemiz yoktu. Çadırları, saklanmak ve terör eylemleri için kulandılar. Uluslararası Koalisyon’un SDG ile yaptığı işbirliği sonucunda, örgütün sahada ne kadar güçlü olduğunu gördük. Bizi şaşırtan ise çadırların DEAŞ’lı kadınlar tarafından saklanma yeri olarak kullanılması, çocukların ve kadınların çadırlarda yargılanıp, cezalandırılması ve DEAŞ ideolojisini yaymalarıydı. Bu operasyon SDG’nin gücünü ve kampta DEAŞ fikirlerinin yayılmasını önleme konusundaki profesyonelliğini gösterdi. Kamptaki mültecilere yardım etmek için SDG’ye destek olma görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz.
Vatandaşları Hol kampında olan tüm devletlere gelip bu kişileri almaları çağrısı yapıyoruz. DEAŞ her ne kadar coğrafi olarak yenilmiş olsa da tehlikenin her zaman devam edeceği bilinmelidir. Halen geri dönüp halkların arasına yeniden girmeyi ve kendini inşa etmeyi, terör eylemlerini gerçekleştirmeyi ve komşu ülkelere tehlike yaratmayı hayal ediyor. Uluslararası toplum ailelerin dönüşüne çözüm buluncaya kadar SDG’yle olan ortaklığımızı ve desteğimizi sürdüreceğiz. Bu ailelerin kamptan çıkması ve toplumda aktif üye olması için SDG’nin kampta istikrarı sağlamasına destek vereceğiz. Bu sorumluluğu almak kolay değil, şehitlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz.”