Erdoğan, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı” törenine katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Barış ve Özgürlük Bayramı töreni için KKTC’ye gitti. Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümüne dair hem Rum kesimine hem de Avrupa Birliği’ne kritik mesajlar verdi.
Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi, Erdoğan’ın Kıbrıs’ta verdiği mesajları mercek altına aldı. Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’nin güçlü şekilde temsil edildiğini, bu durumun oluşturduğu olumlu havaya dikkat çeken Selvi, Rum kesiminin ise olup biten endişeyle izlediğini kaydetti.
“SIR DEĞİL, YENİ HEDEF”
Türkiye’nin 45 yıldır Rumlarla ortak çözümün peşinde olduğunu hatırlatan Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘hedefe kilitlendiğini’ yazdı. Selvi şu ifadeleri kullandı:
Erdoğan zaten gizlemiyor, açık açık söylüyor. Türkiye 45 yıl adada Rumlarla ortak bir çözümün peşinde koştu. Ama son 2 yıldır o defter kapatıldı. Yeni bir sayfa açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs törenleri nedeniyle yaptığı konuşmada, yeni sürecin yol haritasını verdi. “Bizden kimse artık geriye dönüş beklemesin. Geçersizliği kanıtlanmış modeller üzerinde harcayacak bir 50 yılımız daha yok” dedi. Daha ne desin? Kıbrıs Türk tarafında da Türkiye’de de zihinler berraklaşmış. Artık kafa karışıklığına yer yok. Adım adım Kıbrıs Türk devletine doğru ilerleniyor. Gördüğüm Erdoğan bu hedefe kilitlenmiş durumda. Her defasında bir tuğla daha koyuyor. Kıbrıslılar da kafa karışıklığının bitirilmesinden ve çözüme odaklanılmasından dolayı memnunlar. Erdoğan’ın inandığını başaracağına inanıyorlar.
Türkiye’nin ‘korku duvarını aştığını’ vurgulayan Selvi, yazısını şöyle noktaladı:
Kıbrıs davasında bir süredir yeni bir formata geçtik. İki devletli çözüm diyoruz. Diplomaside arkasında askeri ve siyasi destek olmayan hiçbir tezin anlamı olmaz. Kâğıt parçasından ibaret olur. Türkiye bir süredir “Korku duvarını aştı”. Türkiye bir süredir, “Batı dünyası ne der?” sorusunu geride bıraktı. Erdoğan şartların oluştuğunu gördüğü an gerekeni yapmakta bir an bile tereddüt etmiyor. Bir kez daha gördük ki, “Korkularımızdan başka korkacak bir şey yok”. Erdoğan bunu bir süre iç politikada denedi, olumlu sonuç aldı. Bir süredir de dış politikada kullanıyor.
