Sinekkuşlarının adlarını duyunca aklımıza çiçekten çiçeğe dolaşıp balözü toplayan minik, sevimli, dost canlısı hayvanlar geliyor. Ama gerçek çok farklı… Bu hayvanların hayatı da en az insanlar kadar zor. Özellikle de dişi sinekkuşlarınınki…
Beyaz boyunlu Jakoben sinekkuşları buna çok iyi bir örnek. Meksika’dan Brezilya’ya uzanan coğrafyada yaşayan beyaz boyunlu Jakoben’lerin dişisi yumurtladığında, yavrunun babası olan erkek bir anda ortadan kayboluyor ve bütün sorumluluğu dişiye bırakıyor. Dişi beyaz boyunlu Jakoben, saatlerce uğraşıp yuvasını inşa etmese, yumurtanın avcıların eline düşüp telef olması işten bile değil.
Yavru yumurtadan çıktıktan sonra da durum pek değişmiyor. Dişi beyaz boyunlu Jakoben, yavrusu büyüyüp de yuvadan uçana kadar tüm besleme ve bakım işlerini tek başına üstlenmek zorunda kalıyor.
ERKEKLER DİŞİLERİ SÜREKLİ TACİZ EDİYOR
İşin bir de taciz ve şiddet boyutu var üstelik. Dişi sinekkuşları sürekli erkeklerin saldırılarına maruz kalıyor. Kamuflaj giysisi misali koyu yeşil renkli, kahverengi ve siyah çizgili tüylere sahip dişiler çiçekten çiçeğe dolaşıp balözlerini toplarken parlak mavi kafalı agresif erkekler sürekli peşlerinden uçuyor, onları gagalayıp gövdelerine vurmaya çalışıyor.
Ancak sonuçları geçtiğimiz hafta içi yayımlanan bir bilimsel araştırma, dişi beyaz boyunlu Jakoben’lerin kendilerini erkek şiddetinden korumak için çok ilginç bir özellik edindiklerini ortaya koydu.
ÇÖZÜM: ERKEK GİBİ GÖRÜNMEK
Current Biology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, dişi beyaz boyunlu Jakoben’lerin dörtte birinden fazlası beklendiği üzere yeşil tüylere sahip değil. Aksine bu dişiler tıpkı erkek Jakoben’ler gibi ışıltılı mavi kafalara, parlak beyaz kuyruklara ve beyaz karınlara sahipler.
Üstelik erkek sinekkuşlarıyla birebir aynı görünen bu dişiler, yeşil kız kardeşlerinin aksine yiyecek ararken şiddete uğramıyor. Daha uzun süreler boyunca rahat rahat beslenebiliyor.
Dişi beyaz boyunlu Jakoben sinekkuşlarının çoğunluğu bu renklere sahip
EŞ SEÇİMİ TEORİSİNE UYMUYOR
Dünya üzerindeki kuş türlerinin çok büyük bir kısmında, erkekler dişilerine kıyasla çok daha göz alıcı özelliklere sahipler. Tavuskuşlarının yelpaze şeklindeki kuyrukları ya da sinekkuşlarının parlak mavi renkli kafaları bu durumun en iyi örnekleri.
Sinekkuşlarıyla ilgili araştırmayı yürüten Dr. Jay Falk, New York Times’a yaptığı açıklamada bilim insanlarının önemli bir kısmının bu farklılığı son 50 yıldır, eş seçimi teorisiyle açıklama eğiliminde olduğunu ancak söz konusu teorinin dişilere uygulandığı noktada çöktüğünü belirtti.
Zira, Washington Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmasını yürüten aynı zamanda Cornell Ornitoloji Laboratuvarı’nda ve Smithsonian Tropikal Araştırmalar Enstitüsü’nde görev yapan Falk’a göre, dişilerin erkeklerin göz alıcı özelliklerini edinecek şekilde evrimleşmelerinin eş aramalarıyla bir ilgisi yok. Tamamen kendi evrimsel avantajları için böyle özellikler geliştiriyorlar.
SOSYAL SEÇİLİM DAHA MI ÖNEMLİ?
Falk, “Erkeklere ve eş seçimine çok fazla odaklandığımızda büyük resmi kaçırıyoruz ve doğaya dair kapsamlı bir tablo çizmekte başarısız oluyoruz” ifadelerini kullandı. Falk’a göre, bu hatadan kurtulmanın yolu sosyal seçilime odaklanmaktan geçiyor. Söz konusu teori, türlerin sosyal yaşamlarının evrimin itici güçlerinden biri olduğunu savunuyor.
Araştırmayı New York Times için değerlendiren biyolog Kimberley Rosvall, “Bu gösterişli özelliklerin eş seçimiyle ilgili olduğu varsayımı test edilmesi gereken bir şey” diye konuştu. Indiana Üniversitesi, Bloomington’da görev yapan ve Falk’un araştırmasında bir rolü olmayan Rosvall, “Dişiler birçok farklı bağlamda yarışıyor ama bunların sadece birkaçı eş seçim yarışıyla ilgili” diye konuştu.
Yetişkin beyaz boyunlu Jakoben’lerin ağırlığı aşağı yukarı 7 gram civarında. Türün erkekleri bir tuvalet kağıdı rulosu kadar büyüyebiliyor. Kuyruklarını yelpaze gibi açıp ters taklalar atarak çevrelerini etkilemeyi amaçlayan beyaz boyunlu Jakoben’ler için Falk, “sinekkuşları aleminin sporcuları” yakıştırmasını yaptı.
70 YILDIR ARAŞTIRILAN BİR KONU
Dişilerin farklı renkler sergilemesi, bilim dünyasının uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir konu. Örneğin Falk’un araştırması sırasında denk geldiği bir makale konunun 1940’lı yıllarda çalışıldığına işaret etti. 1950’de yayımlanan makalede bir grup dişi beyaz boyunlu Jakoben’den bahsediliyordu.
Makalede bahsedilen kuşların bazıları yeşil ama bazılarının mavi renkleri bilim insanlarını bile kandırabilecek kadar erkek gibi görünmelerini sağlıyordu. Hatta makalede mavi kafalı bir dişiden bahsederken kullanılan evrensel dişilik sembolünün altı iki kez çizilmişti.
DİŞİLERİN YÜZDE 28’İ
Falk, dişi Jakoben’lerin neden erkeklere benzediğini araştırmak için 2015 yılında Panama’nın Gamboa kasabasına gitti. Kasabanın dört bir yanına ve yakınlardaki ormanlara yerleştirilen besleme istasyonlarına uğrayan 401 kuşun cinsiyetlerini belirleyen Falk, dişilerin yüzde 28’inin mavi kafalı erkeklere benzediğini keşfetti.
Tüm genç dişiler erkekler gibi mavi tüylere sahipti ancak yetişkin dişilerin sadece yüzde 20’si süslemelere sahipti. Yani tüm Jakobenler yavruyken erkeklere benziyordu ancak dişiler büyüdükçe renkleri donuk bir yeşile dönüşüyordu.
Falk, Guardian’a yaptığı açıklamada, “Bu işte bir iş olduğu belliydi” dedi ve ekledi: “Her erkek ve dişi, hayata yetişkin erkekler gibi görünerek başlıyor. Yaşlandıkça dişilerin yüzde yirmisi bu renkli tüylerini korurken, geri kalan yüzde 80’lik kesim donuk renklerdeki tüylere bürünüyor.”
Tüm yavruların erkek gibi olması ise eş seçimi teorisine uymuyordu. Falk, “Eşleşmeyle hiç ilgilenmedikleri zamanlarda bu güzel süslemeleri görünür hale getiriyorlar” diye konuştu.
ERKEKLER YEŞİL DİŞİLERLE İLGİLENDİ
Jakobenlerin yeşil kuşlara ve parlak mavi kuşlara nasıl tepki vereceğini de görmek isteyen Falk, kilden boyalı kuş heykelleri yaptı. Ancak Jakobenlerin hiçbiri bu heykelleri ilgi çekici bulmadı. Daha sonra öldükten sonra doldurulmuş sinekkuşlarını kullanmayı deneyen Falk, yeşil dişiler, mavi erkekler ve mavi dişileri çeşitli şekillerde gruplandırarak besleme istasyonlarının üzerine yerleştirdi.
Falk’un hipotezine göre, mevzu eş seçimiyle ilgili olsa, erkeklerin mavi kafalı dişileri tercih etmeleri gerekirdi. Ancak erkek kuşlar çok net bir biçimde yeşil dişileri seçiyordu. Üstelik açıklayamadıkları bir biçimde hem Jakobenler hem de diğer kuşlar yeşil dişileri mavi dişilere ve erkeklere kıyasla daha fazla itip kakıyordu.
Bu deneyler uzmanların doğada çektikleri görüntülerle de oldukça örtüşüyordu. Görüntülerde yeşil dişilerin, mavi kafalı dişilere kıyasla 10 kadar daha fazla kovalandığı ortaya çıktı.
DAHA UZUN SÜRE DAHA RAHAT BESLENDİLER
Mavi kafalı dişilerin kişisel alanlarına daha fazla saygı gösterildiği ortadaydı. Peki kılık değiştirmenin başka faydaları da olabilir miydi? Bunu test etmek için Falk, kuşlara takılan takip cihazları aracılığıyla yeşil dişilerin, mavi kafalı dişilerin ve mavi kafalı erkeklerin beslenme davranışlarını izledi.
9 ay süresince kaydedilen 88 bin beslenme ziyaretinin analiziyle şu sonuca ulaşıldı: Mavi kafalı dişiler besleme istasyonlarını yeşil dişilere kıyasla daha sık ziyaret ediyor ve burada daha uzun süre kalıyordu. Sözün kısası, beyaz boyunlu Jakoben sinekkuşlarının dişileri eş bulmak için değil daha fazla besine erişebilmek için süsleniyordu.
Falk, “Anladık ki konu eşleşme uğruna girilen rekabetler değil. Mesele sosyal seçilim ve besin rekabeti” dedi.
Sinekkuşları hareket ederken çok fazla enerji harcayan canlılar. Dolayısıyla daha uzun süre ve kovalanmadan rahat rahat beslenebilmek, bu tür için çok büyük bir avantaj. Rosvall bu durumu, “Sinekkuşları enerjilerinin sınırlarında yaşarlar. Dolayısıyla gıdaya erişimdeki küçücük bir farklılık bile çok ciddi bir avantaja dönüşebilir” diye konuştu.
PEKİ BUNU NASIL YAPIYORLAR? HENÜZ BELLİ DEĞİL
Falk’un araştırması dişilerin neden erkek gibi görünmeyi tercih ettiği sorusunun yanıtını verse de “Nasıl?” sorusunun yanıtı halen yok.
Yani dişilerin kafalarındaki tüylerin mavi kalmasını sağlamak için ne yaptıkları henüz anlaşılabilmiş değil. Falk bir sonraki çalışmasında da bu esrarı aydınlatmayı umduğunu söyledi.