Resmi ziyaret kapsamında bulunduğu Venezuela’da Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile görüşmesini tamamlayan Reisi, Venezuela merkezli Telesur kanalına değerlendirmede bulundu.
Reisi, Venezuela ile ikili ilişkilere, ABD yaptırımlarına ve nükleer anlaşmalara değindi.
Reisi, Venezuela ile siyasi, ekonomik ve sosyal alanda sağlam ilişkilere sahip olduklarını belirterek, iki ülke arasında ticarette takas yapma kapasitesinin yüksek olduğunu ve şu ana kadar da ilişkilerin büyümesi için iyi işler yaptıklarını söyledi.
Telesur’un eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela ekonomisine yönelik sorusuna şöyle cevap veren Reisi, “Amerikalılar o bölgede küresel olarak çıkarlarının peşindeler ve hegemonyalarını dayatmak istiyorlar. Trump’ın söylediği ABD’nin bir gerçeğidir, bu gerçek petrol rezervlerini gasbetmek ve yağmalamaktan geçiyor. Venezuela’nın rezervlerini de yağmalamak istiyorlar.” dedi.
“Kendi kendimize yetmemizi ve ihracat yapmamızı istemiyorlar”
Reisi, ABD’nin kendi politikasına uymayan ülkelere yaptırım uyguladığını savunarak, “İzolasyonlar ülkelere karşı yapılan bir savaştır, eskiden askeriydi şimdi ise yaptırımları halka boyun eğdirmek için araç olarak kullanıyorlar. Bağımsız olmamızı, kendi kendimize yetmemizi ve ihracat yapmamızı istemiyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin Irak ve Afganistan gibi birçok ülkede yol açtığı zararları anımsatan Reisi, ulusların iç işlerine saygı gösterilmesi gerektiğini ve kendi ülkesinin iç işlerine de müdahale etmek isteyen “şer ekseni” olduğunu kaydetti.
Reisi, tek taraflılık düzeninin son bulması gerektiğini ve çok kutuplu bir dünya inşa edilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Nükleer enerji görüşmeleri
Reisi, nükleer enerjinin kullanımına ilişkin soruya cevaben, “Bütün taahhütlerimizi yerine getirdik ancak Amerikalılar buna saygı duymadı, Avrupalılar da taahhütlerini yerine getirmedi. Taahhütlerini yerine getiren tek ülke İran’dı. İran’ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu her daim söyledik ve asla nükleer silah arayış içinde değiliz. Soruşturmalarda İran’ın nükleer silah aramadığı kanıtlandı ama maalesef ne Amerikalılar ne de Batı sözlerine sadık kaldı.” ifadelerini kullandı.