Europa’da yaşam olabilir mi? NASA’nın gönderdiği uzay aracı tarafından kaydedilen görüntüler, Europa’yı daha önce görülmemiş detaylarıyla gözler önüne serdi.Güneş Sistemi’nde yaşam olması en olası yerlerden biri olduğu düşünülen gezegen kalın bir buz tabakası ile kaplı ve aynı zamanda Jüpiter’in uydusu.
Jüpiter’in gizemli buzlu uydusu Europa’nın, geçen haftaki yakın uçuşu sırasında NASA’nın Juno aracı tarafından çekilen resimleri, dünya dışı yaşamı barındırabilecek en muhtemel yerlerden biri olan gök cismini gözler önüne seriyor. Jüpiter’in 4’üncü büyük uydusunun fotoğraflarını çeken Juno, bu görüntüleri yakalamak için geçen hafta Europa’nın donmuş yüzeyine 358 kilometre kadar
yaklaştı. Europa’ya yaklaşan son araç, 2003 yılında yakıtı bitince kasıtlı olarak Jüpiter’e çarptırılarak imha edilen başka bir uzay aracı Galileo idi.
NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı’nda görev yapan gezegen jeoloğu Cynthia Phillips “20 yıldır Europa’nın yüzeyini bu kadar ayrıntılı görmemiştik” dedi.
UZAYDA HAYAT İHTİMALİ ARTIYOR
Güneş Sistemi’nde hayatı ölümden ayıran gizli bir çizgi var. Buna kar hattı diyoruz ve tıpkı Dünya’daki kar hattı gibi işliyor. Güneş’e yakın sıcak gezegenleri soluk ve ölü dünyalardan ayırıyor.
Güneş Sistemi oluşurken gezegenleri doğuracak olan gaz diskindeki su molekülleri genç yıldızın sıcaklığı yüzünden hızla buharlaştı. Sadece Dünya ve Mars büyük kütlesi sayesinde sıcağa rağmen yüzeyinde su tutmayı başarabildi.
Merkür her zaman seramik gibi fırınlanmış çıplak ve ölü bir kaya parçasıydı. Venüs ise zamanla aşırı ısınarak süper sıcak bir düdüklü tencere dünyasına dönüştü ve sahip olduğu bütün suyu kaybetti. Oysa uzaklarda tam tersi oldu ve Jüpiter ile Satürn’ün uyduları buz kesti.
Uzmanlar Güneş Sistemi içerisinde yaşam olması en muhtemel yerin Europa olabileceğini belirtiyor. Dünya’dan ortalama 628 milyon kilometre uzaklıktaki Europa yaklaşık 1508 kilometre yarı çapı ile Dünya’nın uydusu Ay’dan biraz küçük. Bu uzaklık Europa’yı yaşam olması olası Dünya’ya en yakın yerlerden biri yapıyor.
Bilim adamları, Jüpiter’in dördüncü büyük ayının donmuş yüzeyinin altında, tüm Dünya okyanuslarının toplamından daha fazla suya sahip tuzlu bir okyanus olduğunu tahmin ediyor. Böylesine sulu bir yeraltı ortamı, yaşam formları için rahat bir yuva sağlayabilir.
KAR ÇİZGİSİ
Güneş’ten yeteri kadar uzaklaştığımız ve Asteroit Kuşağı’nın ötesine geçtiğimiz zaman gökcisimlerinin hızla soğuduğunu görüyoruz. Bu da Jüpiter ve Satürn uydularının üzerine büyük miktarda su buharı çekmesini sağlıyor.
Uzayda hava olmadığı için su molekülleri basınç yokluğunda buhar halinde bulunuyor. Ancak, Europa ve Enceladus gibi uyduların yüzeyinde toplandığı zaman yerçekimiyle yoğunlaşıyor. Elbette yüzey sıcaklığı -220 dereceyi bulan uydularda suyun sıvı halde bulunması imkansız; ama bu uyduların üzerini 10, 30, hatta 100 km kalınlığında bir buz tabakası kaplıyor.
EUROPA’DA NEDEN YERALTI OKYANUSU VAR?
Jüpiter ve Satürn’deki pek çok uyduyu kaplayan kalın buzun alt katmanları kendi ağırlığı altında ezilerek ısınıyor. Europa örneğinde buna Jüpiter ile diğer uydularının yerçekiminin yol açtığı gelgit etkisini eklersek ortaya çok ilginç bir şey çıkıyor:
Gelgit etkisi Europa’nın kayalık manto tabakasını gerip büzerek iyice ısıtıyor. Böylece üstteki buzun daha büyük bir kısmı eriyerek global bir yeraltı okyanusu oluşturuyor. Bu okyanus kalın buz tabakası altında uzayın soğuğundan korunduğu için tekrar donmuyor.
Bundan 2 yıl sonra Europa’yı inceleyecek yeni bir uzay aracı olan Clipper, NASA tarafından fırlatılacak. Araç, gök cisminin yanından defalarca geçecek. Europa’ya 25 kilometre kadar yaklaşacak ve Europa’nın donmuş yüzeyi altında yaşam olup olmadığı sorusunun yanıtını arayacak.
Europa’nın yüzeyi kalın bir su buzu tabakasıyla kaplı. Yeni resimlerde görülen çapraz çizgiler aslında o donmuş dış kısımdaki çatlaklar ve yarıklar. Bilim adamları, Europa’nın dev Jüpiter’in yörüngesinde dönerken kütle çekimi nedeniyle yaşadığı esneme ve ezilmelerden bu çatlakların oluştuğundan şüpheleniyorlar.
Europa’nın arazisi, sofra tuzu olarak da bilinen sodyum klorür ve magnezyum sülfat gibi kimyasal bileşiklerle kaplı ve bu durum yüzeyin altındaki okyanusun tuzlu olma ihtimalini güçlendiriyor.
SU BUHARI BULUTLARI
20 yıl önce gönderilen Galileo aracı, Europa’nın kabuğunun altında bir okyanus olduğuna dair güçlü kanıtlar elde etmişti. Jüpiter’in devasa yerçekimsel gücü, o bölgedeki suyun sıvı kalmasını sağlamış olabilir. Son yıllarda, teleskoplar, yüzeyde görülen çatlaklardan uzaya sıçrayan su buharı bulutlarının belirtilerini tespit etti.Phillips, Europa’nın okyanusunun yaklaşık 4 milyar yaşında olabileceğini ve bunun da yaşam formlarının gelişmesi için yeterli bir zaman olduğunu söyledi.
Gezegen jeofizikçisi Alyssa Rhoden, gök cisminin yüzeyindeki normalden daha sıcak noktaları tespit edecek olan uzay aracı Clipper için oldukça heyecanlı. Rhoden, “Europa’nın yüzeyine baktığınızda, birçok çukur görebilirsiniz. Bunun aşağıdan gelen ısınmadan olduğunu düşünüyoruz” diyor. Gezegendeki çatlaklardan yüzeye çıkan su buharları gibi jeotermal aktiviteler de bilim insanlarının Europa’da olası yaşam bulma ümitlerini artırıyor.
Veriler, Europa’nın kayalık bir mantoya (Europa’nın kabuğu ile çekirdeği arasındaki katman) sahip olduğunu gösteriyor. Kaya ve su arasındaki kimyasal etkileşimlerin, yaşam formlarının üremesi için hidrojen açısından zengin malzemeler ürettiği biliniyor. İngiltere’deki Cornell’de Europa gibi buzlu okyanus dünyalarını inceleyen gezegen bilimcisi Samantha Trumbo, “Kendi gezegenimizde, deniz tabanındaki hidrotermal sistemler mikroorganizma toplulukları için enerji sağlıyor” dedi.
NASA’nın yakında fırlatacağı uzay aracı Clipper’in görevi, Europa’da yaşamın var olduğuna dair kesin bir kanıt bulmak olmayacak. Yalnızca gök cisminin yaşamı mümkün kılmak için doğru koşullara ve kimyaya sahip olup olmadığını araştıracak. Gezegende yaşam olup olmadığının kanıtlanması için öncelikle yüzeye inip yüzeydeki buzun delinmesi gerekiyor.
Eğer yaşam varsa da muhtemelen küçük ve basit bir yaşama rastlanacak. Phillips, Europa’nın derinliklerinde enerji kaynaklarının sınırlı olduğunu ve ortamın daha karmaşık organizmaların gelişimini destekleyebileceğini düşünmediğini söylüyor. Ancak yine de basit yaşam formlarının bulunacağına dair umutlarını sürdürüyor.
*Bu yazının bir bölümü The Atlantic’de “There’s Hope for Life on Europa, a Distant Moon” başlığı ile yayımlanan makaleden alınmıştır
KAYNAK: HABER GLOBAL
Ek kaynaklar: Space.com, NASA