Özlem Kayhan
Ars Jewellery
KALBİN ORTASINDA “LOTUS”
Kalbin Lotusu; evrenin bilinci ile bağlantılı olan sınırsız, sonsuz ve her zaman her yerde var olan bilincinde merkezidir. İçimizdeki lotus çiçeği olarakta ifade edilir. Saflığı, bilgeliği, ahengi ve ruhsal aydınlanmayı simgeler.
İnsan spirütel yolculuğunda içindeki lotus çiçeği ile buluşur ve onun rehberliğinde kendi aydınlığına doğru yürür. Bedenini ve zihnini arındırır. Lotus olgunken çiçek açar. Budistler lotusun geçmişin, şimdinin ve geleceğin bir aradalığının ifadesi olduğunu düşünmüşlerdir.
“TAKI ve MİMARİ”de LOTUS
Türkiye’de lotus çiçeği motifi, günlük hayatımızda yer etmiş; belki de her gün gördüğümüz, bizi sanat, tasarım ve mimarlık alanında etkileyen, ilham veren bir sembol olmuştur.
Antik Mısır’da önce duvar resimlerinde göze çarpan lotus çiçeği, ardından mimari ve sanat alanında da geniş yer almıştır. Çatıyı destekleyen sütunlar lotus demeti şeklindedir. Mavi lotus, tapınak sütun başlıklarında ve diğer objelerde yaprakları olmadan kullanılmıştır. Tahtlarda, pişmiş toprak (seramik) ve metalden yapılmış eşyalarda yaygın bir motif olarak kullanılmıştır.
Türkiye’de lotus çiçeği motifi, özellikle mimari alanda, Mimar Sinan’ın eserlerinde kullandığı önemli bir detay olarak kendini belli etmektedir. Yapıtlarının giriş kapılarında yer alan lotus motifi, Mesih Mehmet Paşa Camii, Kılıç Ali Paşa Camii, Süleymaniye vb. en son ustalık eseri olan Selimiye Camii’nin giriş kapısında lotusun farklı motiflerini kullanmıştır.
1986 yılında halka açılan Lotus Tapınağı, Lotus çiçeğinin kutsallığını vurgulayan, insanların hem ibadet hem de ziyaret etmesi için inşa edilmiş bir ibadethanedir. İranlı mimar Fariborz Sahba tarafından tasarlanan tapınak, modern yapısı ve çevresinde bulunan 9 havuzu ile suda yüzen bir Lotus Çiçeği izlenimini oluşturuyor. 9 giriş kapısı bulunan 3 katlı bina, 27 adet mermer yaprak ile çevrelenip çiçeğin dış görünümü kazandırılmıştır. Tapınağın bir diğer özelliği ise güneş enerjisi kullanılan ilk tapınak olarak çevreci bir yaklaşıma sahip olmasıdır.
Yeryüzü tarihinin ilk açan çiçeği olması sebebiyle bazı uygarlıklarca kutsal kabul edilen lotus çiçeği, dövme sanatının en yaygın kullanılan motiflerindendir.
Lotus çiçeği motifine takı ve mücevher sanatında da küpe, kolye, bilezik ve yüzük olarak sıkça rastlamaktayız.
Aşağıdaki fotoğraflarda Lotus çiçeğinden esinlenerek tasarladığım yüzüğü görmektesiniz. Yaşam döngüsünü anlatırcasına her gece, kökleri çamura dayanan karanlık nehir suyunda tazelenip yaprakları üzerinde kalıntı bırakmadan yeni bir güne mucizevi bir şekilde yeniden çiçek açan bu çiçekten etkilenmemem imkansız…
Doğanın bir parçası olan insan, birçok konuda olduğu gibi bitkileri de eserlerine taşımış, anlam yüklemiş ve adeta bütünleşmiştir. Önemli ve bazı uygarlıklarca kutsal sayılan sembollerden biri olarak kullanılmış lotus çiçeği de, binlerce yıldan beri değişmeden kullanılmaya devam etmektedir.
İnstagram: arsbyozlem
Facebook: Ars Jewellery