Bodrum doğumlu biri kız 3 çocuk, 5 torun sahibi Uysal, genç yaşlarda ayakkabıcılık ve marketçilik işiyle uğraştı. Çocukluğu hep çalışarak geçen Uysal, 30’lu yaşlarda Ortakent Mahallesi’nde küçük bir lokanta açtı.
Lokantada tavuk, kuru fasulye ve ev turşusu satmaya başlayan Uysal’ın yemekleri birkaç yıl içerisinde oldukça ilgi görmeye başladı. Bodrum nüfusunun da artmasıyla taleplere yetişemeyen Hüseyin Uysal, işleri büyütüp daha büyük bir dükkana geçti.
Yurt dışında teknelerde aşçılık yapan oğlu da yanında çalışmaya başlayınca Uysal, mesleğini oğluna devretti.
İlerleyen yaşına rağmen oldukça sağlıklı görüntüsüyle dikkati çeken Hüseyin Uysal, her gün dükkana gelip yapılan yemekleri tek tek kontrol ediyor ve müşterilerin memnuniyeti için oğluna yardımcı oluyor.
“Yemekleri kontrol etmediğim zaman içim rahat etmiyor”
Hüseyin Uysal, AA muhabirine, dükkanda ne olup bittiğini merak ettiği için her gün gelip gittiğini söyledi.
Mesleğe 65 yılını verdiğini ifade eden Uysal, “Ben buradan ekmek yedim o yüzden bırakamıyorum. Günde iki üç kez dükkana gelir giderim. Yemekleri kontrol etmediğim zaman içim rahat etmiyor. Gece, lokanta ve yemekler rüyalarıma bile giriyor.” dedi.
Bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünemediğini dile getiren Uysal, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin birçok bölgesinden müşteri geliyor. İlgi çok iyi. Bu, çok hoşuma gidiyor. İstanbul’dan kuru fasulye yemeye gelenler bile oluyor. Şimdi oğlum Arif işletiyor ancak daha sonra da onun oğlu işletecek. Onun adı da Hüseyin. Hüseyin adı yine yaşayacak, bunun için çok mutluyum. Eşimi 12 yıl önce kaybettim. Evde yemeğimi kendim yapar, çamaşırlarımı da kendim yıkarım. Her şeyi kendim yaparım. Çocuklarım gelir gider ancak herkesin yeri ayrı.”
Oğlu 58 yaşındaki Arif Uysal da 18 yıl yurt dışında teknelerde aşçı olarak çalıştıktan sonra denizciliği bırakıp babasıyla çalışmaya başladığını belirtti.
Kuru fasulyeyi artık kendisinin yaptığını, mesleğini oğlunun da çok sevdiğini anlatan Uysal, “10 yıl babamla birlikte çalıştık. Daha sonra mesleğini bana devretti. Ben de denizciliği bıraktıktan sonra 25 yıldır bu işle uğraşıyorum. Oğlum da yavaş yavaş her şeyi öğrenmeye başladı. Babam her gün birkaç kez lokantaya gelir ve yemekleri kontrol eder gider. Müşterilerin yoğun olduğunu görünce de çok memnun olur. Daha sonra da eve gidip bahçe işleriyle uğraşır. Her zaman yanımızda ve en büyük destekçimiz.” ifadelerini kullandı.
Babasının başında olmasından çok hoşnut olduğunu belirten Uysal, yurt içi başta olmak üzere yurt dışından da gemici usulü etsiz yapılan kuru fasulyeyi, turşu ve kaşık helvasını yemek için özel gelen müşterilerinin olduğunu kaydetti.
Arif Uysal’ın oğlu 22 yaşındaki Hüseyin Uysal da İstanbul’da üniversite eğitimini tamamlayıp baba ve dedesinin yanına geldiğini anlattı.
Kendisinin de bu işi keyifle yaptığını belirten torun Uysal, “Okulumu tamamladıktan sonra Bodrum’a dönüş yaptım. Dedemin mirasını devam ettirmeyi planlıyorum. İnsanların ilgisinden çok memnunuz. Bunun sebebi de kaliteden hiç ödün vermememiz. İnsanların damak tadına hitap ediyoruz. Bu yüzden de çok beğeniliyor.” dedi.