Türk Silahlı Kuvvetleri, 2018 başında Surşye’nin kuzeyin terör örgütü YPG’ye yönelik düzenlediği Zeytin Dalı Operasyonu sonrası, örgütün kapasitesinin üstünde inşa edilmiş yer altı sığınakları ve yapıları ortaya çıkarmıştı.
Fransız çimento şirketi Lafarge’ın, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin bölgede yapılanmasına, yer altı sığınakları oluşturmasına verdiği desteğin deşifre edilmesinin ardından, bir skandal gelişme daha yaşandı.
LAFARGE, SURİYE’DE DEAŞ’A HARAÇ VERDİ
Liberation gazetesinin özel haberine göre, Fransız istihbarat servisine ait Ağustos 2014 tarihli gizli notta, Lafarge’ın Suriye’de faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ ile anlaşma yaptığı belirtiliyor.
FABRİKA, DEAŞ’IN YÖNETİMİ ALTINDA ÇALIŞTI
Fabrikayı ele geçiren DEAŞ’ın Lafarge’a ticari faaliyetlerini sürdürmesi ve kontrolündeki bölgelerde ulaşım izni verdiği yer alan notta, bu iznin arkasında bir anlaşma olduğu ifade ediliyor.
Notta, iznin belli bir ücret karşılığı alındığı kaydediliyor.
FABRİKA, 2014’TEN BERİ DEAŞ’IN ELİNDEYDİ
Haberde, anlaşma tarihinde Lafarge’ın Suriye’nin kuzeyindeki Celebiye’de bulunan çimento fabrikasının kontrolünü halen elinde tuttuğu, terör örgütünün fabrikayı 2014 Eylül ayında ele geçirdiği belirtildi.
TERÖR ÖRGÜTÜNE FİNANSMAN, ANLAŞMAYI İHLAL
Söz konusu notun, Lafarge’ın DEAŞ’a haraç vermesine ilişkin hakkında açılan “terör örgütüne finansman sağladığı”, “ambargoyu ihlal ettiği” ve “işçilerinin hayatını tehlikeye attığı” soruşturmalarını yürüten sorgu yargıçlarına iletildiği vurgulandı.
Paris Temyiz Mahkemesinin Lafarge’a 15 Temmuz’da söz konusu soruşturmalara ilişkin nihai suçlamaları yöneltmesi bekleniyor.
DEAŞ VE YPG DAHİL TERÖRİSTLERE 13 MİLYON EURO VERDİLER
Lafarge, 2013-2014 yıllarında Suriye’deki faaliyetlerini sürdürebilmek için aralarında DEAŞ’ın da bulunduğu terör örgütlerine 13 milyon euro haraç ödemekle suçlanıyor.
TERÖRE FİNANSMANLA SUÇLANDILAR
Şirket hakkında Haziran 2017’de açılan soruşturma kapsamında, Lafarge’ın yönetim kurulu başkanı Bruno Lafont’un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler “teröre finansman sağlamak” ile suçlanmıştı.
“İNSANLIK SUÇLARINA ORTAK OLMA” SUÇLAMASI DÜŞTÜ
Haziran 2018’de şirkete yöneltilen “insanlığa karşı suçlara ortak olmak” suçlaması, Kasım 2019’da düşürülmüştü.