Yaklaşık 14 aydır uluslararası sularda yağmur, güneş, kar, fırtına demeden yol alan 150 metre boyundaki bir kuru yük gemisindeki tek kadın denizci 38 yaşındaki Mehtap Karatepe… Gemisi Karadeniz-Akdeniz ve Kuzey Avrupa hattında çalışıyor. Yük almak için bir günlüğüne Bandırma Çelebi Limanı’na uğradıklarında buluştuk. Mehtap, sarı uzun saçlarının üzerine taktığı deniz kızı ve yunus figürlü pembe bareti, elinde notlarını aldığı pembe dosyası, ışıl ışıl parlayan gözleri ve yüzünden hiç eksiltmediği sıcak gülüşüyle limanda karşıladı bizi.
NİYE GEMİ ADAMI?
Mehtap ilk olarak bir denizcilik kursuna yazılmış ama çevresindeki herkes, “Kadından denizci mi olur?” diye sormaya başlamış. Macera aradığını ve vazgeçmesi gerektiğini söyleyenlere aldırmadan kursu bitirip sertifikayı cebine koymuş. Sonra da gemiye katılmış. Ancak evraklarını aldığında kafasına bir soru takılmış. ‘Tüm dünyada gemici cüzdanlarında ‘denizci’ yazarken, niye bizimkilerde ‘gemi adamı’ yazıyor diye dert edinmiş kendine. Gittiği Avrupa ülkelerinde cüzdanında ‘gemi adamı’ yazdığı için “Türkler gemide kadın çalıştırmıyorlar mı? Neden gemi adamı yazıyor?” sorusunu da sıkça duyunca harekete geçmiş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvurmuş.
CİNSİYETÇİ AYRIM KALKIYOR
Mehtap başvurusuna cevap bile verilmeyeceğini düşünüyormuş ancak yazı aynı gün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Eğitim ve Belgelendirme Daire Başkanlığı’na iletilmiş. Bakanlık bu talebe kayıtsız kalmamış. Gönderilen cevapta, “Gemi adamı ifadesinin gemi insanı olarak değiştirilmesi, idaremiz planlamaları arasında” denilmiş. Bu Mehtap Karatepe’yi sevinçten havalara uçurmuş. Çünkü yıllardır kimsenin dile getiremediği cinsiyetçi ayrım, şimdi onun girişimiyle kalkıyor.
TÜRKİYE’DE GEMİ ADAMI, DÜNYADA DENİZCİ YAZIYOR
Gemiciler tüm dünyada geçerli olan, mesleklerini ve mesleki bilgilerini gösteren bazı cüzdanlar kullanıyorlar. Türkiye’deki cüzdanlarda “Gemi adamı cüzdanı” ve “Gemi adamları sağlık yoklama belgesi” yazıyor. Türkiye’de genel tabir “Gemi Adamı.” Oysa dünyada gemiciler için “seafarers” yani denizci kelimesi kullanılıyor.
DAHA ZORLARINI BAŞARDI
14’ÜNDE ÇOCUK GELİN OLMUŞ
Aslında bu zafer, Mehtap’ın hayat hikayesinin yanında hiçbir şey. Zira çok zor bir yaşamı olmuş. Nevşehir Kapadokya’da yaşayan Mehtap, henüz 14’ünde gelin olmuş, sadece iki yıl süren evliliğinden biri kız, biri erkek 2 çocuğu var. Çalışıp oğlu Ahmet Kadir Parmak (21) ve kızı Elem Bernur Parmak’ın (19) yanı sıra, 3 kız kardeşine de hayat rehberliği yapmış. Onlar da aynı kaderi paylaşmasın diye hepsini okutup, meslek sahibi olmalarını sağlamış. “Hayat beni kırdığı yerden güçlendirdi” diyen Mehtap Karatepe eşinden ayrıldıktan sonra Antalya’da turizm işletmelerinde çalışmış. Sonra fizik tedavi kursuna gidip sertifika almış.
AÇIK LİSEDE OKUYOR
Sağlık sorunları baş gösterene kadar da 10 yıl bu sektörde çalışmış. Sonrasında ise mermercilik yapmış. Çocukluk hayali gemiciliğe ise iki yıl önce başlamış. Şimdi açıktan lise okuyan Mehtap Karatepe’nin bundan sonraki hedefleri de yüksek: “Liseyi bitirmeme iki yıl var. Sonra üniversitede dört yıl denizcilik okumak istiyorum. Bunu yapamazsam 2 yıllık özel kurslara giderek kaptanlık sertifikası alacağım. Uzakyol kaptanı olmak istiyorum ama önce usta gemici olmam gerekiyor.”
POSEIDON’A ÂŞIĞIM
Özgür ruhlu olduğunu, gelecek planında evlilik olmadığını söylüyor Mehtap Karatepe. Peki ya âşık olursa? “Âşığım zaten” diyor. “Kime” dediğimde, aldığım yanıt “Poseidon’a” (Yunan mitolojisinde deniz tanrısı) oluyor. Genç kadın sözlerini tamamlarken, denizdeki hayatını şöyle özetliyor: “Dümen suyu saçlarımız, dalga köpüğü elbisemiz, Poseidon kavalyemiz.”