Sessiz sedasız girenler olur hayatımızın tam ortasına. ” Hazır mısın, müsait misin?” diye sormazlar bile. Açık kalmıştır yürek kapın, kilidini kırmışsındır belki de tamir etmeye çalışırken. Usulca atarlar adımlarını, anlamazsın. Hep varmış gibi hissettirirler; hem cok tanıdık gelir hem de yabancısı olduğun yeni bir heyecanın şaşkınlığı içerisinde. Tüm meşgalelerini geri plana atarsın, oturtursun aklının ve yüreğinin başköşesine.Yüzünde bir tebessüm, kalbinde ritm bozan, zamanı değiştiren, seni yeniden yenileyen, aynada geçirdiğin ozeni arttıran, dalıp dalıp gittiğin yerde olan, ona uyuyup ona uyandığın, ona gelip ondan gittiğin şarkılarda nakaratındır dilinden düşmeyen. İlgiyle, coşkuyla gelir; keşfeder seni kısa sürede. Tum kapılarını açarsın, güvenir, inanır, tutunursunboynundaki ipleri eline verircesine.Sevmek paylaşmaktır dersin; paylaşırsın da evini, sofranı, cebindekini, en çok da zamanını ve yüreğini. Çocuk saflığı ve neşesiyle sararsın dünyasını; bir tebessümle karşılık verdiğinde, gözlerinden kalp çıkan ikonları mesajlarına ekleyerek.Sıkıntılarını, acılarını, öfkesini dinlersin, sanki senin hiç yokmuşcasına sahiplenip, öncelikli sayıp çözümler arayarak. Daha değerlidir ya; boğmaz, yormazsın onu bir de kendi sorunlarınla. Üzülür, sıkılır, bir de bunu dert etmesin dersin de o anlatınca paylaşmak olur oysa en sevdiği insanla. Biriki sitem edersin belki, hemen üslubu ya da davranışı değişir de anlayışsız oluverirsin biranda. Yine alttan alırsın su misali, o zeytinyağı olup üste çıktıkça. “Herkes sorun yaşar, büyütmemeliyim” diyip yutarsın, farklı zamanda bir başkasına yapıldığında kestirip atmasını tavsiye edersin oysa arkadaşlarına. Yutar, susar, sabreder, yok sayarsın; mutlu ederek mutlu olurum mantığı ile. Ve birgün, ortada kayda değer hic de birşey yokken, sessiz sedasız gelen, sessiz sedasız da gidiverir; yüreğindeki arkeolojik çalışmayı bitirip, paşa gönlü başka kazıya meyledince.Ardında gözyaşları, uykusuz geceler, ağrılı ve kırık bir kalbi yok sayarcasına.Gidişi sessiz sedasızdır da, bıraktığı aynı kişi kalmaz asla. Birgün, biryerde, belkide hiç de beklenmiyorken volkanını püskürtme yanardağa döner adeta. Onca zamanın birikmişliği, yorgunluğu, kırgınlığı alev olur çıkar ortaya. Sessiz sedasiz gelip gidenlerin enkazının biriken çığlığıdır bu aslında…
Deray Yurdakul…
Instagram: derayyurdakul
Facebook: Deray Yurdakul
Mail: yurdakulderay@gmail.com
