Bu yazımızda şirket ortaklarına ait araç masraflarının şirkette gider unsuru olarak kullanılmasını inceleyeceğiz.
Öncelikle şunu söyleyelim şirkete ait araçlarda, yani ruhsatı şirket üzerine kayıtlı binek veya ticari araçlarda herhangi bir sorun yok masrafları gider olarak gösterebilirsiniz.
Araç ruhsatı şirkete ait değil de ortağın üzerine kayıtlı ise durum değişir.
İster şirket ortağı olsun isterse şirket haricinden birine ait olsun yapılan harcamaların şirkette gider gösterilebilmesi için birçok şartın yerine getirilmiş olması gerekir.
İşte durum burada biraz karışabilir, olaya farklı açılardan bakılması gerekir, bu şartlar nedir gelin birlikte değerlendirelim.
Aslında muhasebe biraz satranç oyununa benzer. Bir hücum hamlesi yaptığınız zaman savunma hamlenizi de çok iyi düşünmeniz ve açık vermemeniz gerekir.
Bir yevmiye kaydı yaparken hamlenizi hem KDV Kanunu hem Gelir Vergisi/Kurumlar Vergisi hem de diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde irdelemeniz gerekir.
Hele bir de gidere ilişkin hamleler yapıyorsanız bu bence tam bir hücum hamlesidir. Çünkü yapacağınız hamle maliyeye karşı bir hücum hamlesidir, vergiyi azaltacak bir olaydır. Burada maliyenin de size karşı bir hücum hamlesi yapması son derece doğal ve olasıdır.
İşte bu hareketleri yaparken savunmamızı da iyi düşünmemiz ve ona göre hareket etmemiz gerekir.
Şimdi esas konumuza dönelim; şirket ortağına ait araç masraflarının şirkette indirin konusu yapılması durumuna.
Burada da yine bir satranç oyuncusu gibi olayın farklı kanunlar açısından ve farklı bakış açılarından değerlendirilmesi gerekecektir.
Yani şirketten kasıt Limited Şirket ve Anonim Şirketlerden bahsediyoruz.
Farklı Vergi Kanunları açısından olayımızı değerlendirelim; Burada tam kanun metinleri yerine özet geçmeye çalışacağım.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 6.maddesine göre GVK’na atıfta bulunulmuş ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 40/5.maddesine göre de net bir şekilde “Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri” denilerek belirtilmiştir.
Yani kiralama yoluyla işte kullanılan araçların masraflarını gider olarak kullanabiliriz. Bu ister şirket ortağına, isterse de şirket haricinden herhangi bir kişi ya da kuruma ait olabilir, burada herhangi bir sıkıntı yok.
Asıl dikkat edilmesi ve yapılması gereken işlemler şimdi başlıyor;
Öncelikle şirket ortağı ile şirket arasında yazılı bir kiralama sözleşme yapılması gerekiyor. Sözleşmenin noterde yapılması şartı yok, yeter ki sözleşmeye ait damga vergisinin zamanında beyan edilmiş ve ödenmiş olmasına dikkat edin.
Bildiğiniz üzere şirket ortakları “Kurumla ilişkili Kişiler” olarak değerlendirilirler.
Sonuçta yapılan işlem; şirket ortağı ile yapılan işlemdir mercek altında incelenebilecek bir husustur dolayısıyla sözleşme bedelsiz olamaz, mutlaka rakam içermesi ve bu rakamın da 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 13/1. Maddesinde belirtilmiş olan “emsallere uygunluk ilkesine” uyumlu olması gerekir.
Ayrıca 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun ”Emsal kira bedeli esası” başlıklı 73.maddesinde de kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz denilmektedir.
Yani ileride ceza yemek istemiyorsanız ne çok fazla ne de çok düşük olmamasına, emsallerine uygun olmasına dikkat edin lütfen.
Buraya kadar anlattıklarımıza bakacak olursak, yazılı sözleşmeyi yaptık, damga vergisini ödedik, makul bir rakam da belirttik, şimdi gelelim işin vergisel boyutlarına;
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun 94.Maddesine göre belirtilen kira tutarının %20’si kadar vergi tevkifatı yapılması,
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1/3-f maddesine göre de %18 KDV’ne tabi olması zorunludur. KDV, şirket tarafından 2 no.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödenecek ve ödenen tutar da 1 no.lu KDV Beyannamesinde beyan edilip indirim konusu yapılacaktır.
Durumu bir örnekle açıklayacak olursak ;
X Şirketi, ortağı olan A Kişisinden 3.000 TL bedelle aracını kiralamıştır.
X Şirketi 3.000 TL üzerinden %18 KDV hesaplayacak 540 TL’sini 2 no.lu KDV Beyannamesi ile beyan edip ödeyecek ve bunu da 1.no.lu KDV Beyannamesinde gösterip indirim konusu yapabilecektir.
Ayrıca X Şirketi A kişisi için 3.000 TL’den %20 vergi tevkifatı yapacak 600 TL’sini Muhtasar Beyannamesi ile beyan edecek ve tahakkuk eden vergiyi de ödeyecektir.
Kira bedelinin, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 257.maddesi birinci fıkrasının (2) no.lu bendine göre, banka veya Posta aracılığıyla ödenmesinin zorunlu kılınmış olduğunu da unutmayalım.
Ayrıca her gider unsuru yasal ve geçerli olan bir belgeye dayandırılmalıdır, dolayısıyla her ay da düzenli olarak bu vergilerin de gösterildiği gider pusulası ile belgelendirilmesi gerektiğini de hatırlatmak isterim.
Bu şartlar altında ortağın, hissedarı olan şirkete kendi aracını kiralaması ve şirketin kendi işlerinde kullanması ile masraflarını şirkette gider unsuru olarak kullanmasına olanak tanınmaktadır.
Buraya kadar anlatılanlar şirket bakış açısından idi, ancak bir de işin kira geliri elde eden şirket ortağı boyutu var.
Makalemizin başında belirtmiştik durum birçok Kanunu ilgilendiriyor ve aslında basit gibi gözüken ama biraz da karışık bir durum söz konusu, o yüzden şimdi de diğer açıdan yani kira geliri açısından durumu irdeleyelim.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun 70/8.Maddesine göre “Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri” gayrimenkul olarak tanımlanmış olup bunlardan elde edilen kira gelirleri de gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul edilmiştir.
Yani özetle aracını kiraya verenler kira geliri elde etmiş olurlar ve hadleri aştığında da takip eden yılın mart ayında Gayrimenkul Sermaye İradı Beyannamesi verip vergilerini ödemeleri gerekir.
Durumu özetleyecek olursak;
27 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği 14.maddesinde:
“Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.” denilmektedir.
Eğer bahse konu binek araç ise, yapılan araç masraflarının sadece %70’ini gider olarak gösterebileceğinizi unutmayınız.
Yani benim kişisel görüşüm; atacağınız taş ürküteceğiniz ördeğe değmeyebilir, bu kadar zahmete girdikten sonra bu kadar vergi yükü altına girdikten sonra hesaplarınızı bir kez daha gözden geçirmenizde fayda olacaktır. Bazı durumlarda gider göstermeyerek daha avantajlı durumda olabilirsiniz, bu kişilere kurumlara göre farklılık gösterecektir.
Buraya kadar anlatmaya çalıştığımız bilgiler size bir farkındalık yaratmaya çalışacaktır, Şirketiniz için lütfen Mali Müşavirinize ya da Yeminli Mali Müşavirinize danışınız, o size en doğru yolu gösterecektir.
Cemil Nizam ATİLLA
Mali Müşavir
İletişim: